• Ana Sayfa
  • Yayınlar
    • Kitaplar
    • Bilimsel Makaleler
    • Diğer
  • Bilgi Notları
    • 2911 - 32/1 Direnme
    • TCK299-AnayasayaAykırılık
    • TCK125-AnayasayaAykırılık
  • Daha fazlası
    • Ana Sayfa
    • Yayınlar
      • Kitaplar
      • Bilimsel Makaleler
      • Diğer
    • Bilgi Notları
      • 2911 - 32/1 Direnme
      • TCK299-AnayasayaAykırılık
      • TCK125-AnayasayaAykırılık

  • Ana Sayfa
  • Yayınlar
    • Kitaplar
    • Bilimsel Makaleler
    • Diğer
  • Bilgi Notları
    • 2911 - 32/1 Direnme
    • TCK299-AnayasayaAykırılık
    • TCK125-AnayasayaAykırılık

2911 - 32/1 - Direnme

Aşağıda ayrıntılı olarak aktardığımız yakın tarihli ve yerleşik Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararlarına göre, 2911 sayılı kanunun 32. maddesinin 1. fıkrası uyarınca beraat dışında bir hüküm kurulabilmesi için sanıklar hakkında üç hususun  “her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeter kesin ve inandırıcı nitelikte delil” ile ispat edilmesi gerekmektedir:


1. Sanıkların 2911 sayılı kanuna aykırı gösteri yapan grubun içinde olduğu.

2. Sanıklara yönelik algılayabilecekleri biçimde ihtar yapılmış olduğu. 

3. Sanıklara karşı kolluk tarafından zor kullanılmasına rağmen dağılmamış oldukları.


Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13 Aralık 2023 tarih ve E.2020/16-3, K. 2023/655 sayılı kararına göre: 


“2911 Sayılı Kanun'un “Direnme” başlığını taşıyan 32. maddenin 1. fıkrasında, kanuna aykırı toplanmalara katılanlar bakımından, “direnme suçu”nun ilk tipi olan ihtara ve zor kullanmaya rağmen direnme suçu düzenlenmektedir. Direnme suçu, toplantıyı dağıtma görevini engellemeye yönelik hareketleri içermektedir ve ilk fıkradaki suç pasif bir şekilde ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamayı ifade etmektedir ( Irmak Erdoğan, “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu Kapsamında Direnme Suçu”, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Anabilim Dalı Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2017, s. 91-92, 156-157 ).

….

2911 Sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca bir uygulama yapılabilmesi için, kanuna aykırı bir toplantıya katılma, dağılma yönünde ihtar yapılma ve ihtar sonrası da zor kullanmaya rağmen dağılmamış olma unsurlarının bulunması zorunludur. Usulüne uygun yapılacak olan ihtar sonrasında göstericilere dağılmaları için makul bir süre tanınması ve ardından zor kullanılmasına rağmen katılanların dağılmaması gerekmekte olup somut olayda ihtarın ardından bir süre verildiği ve güç kullanımı esnasında grubun dağıldığı ve dağılan şahıslardan biri olan sanığın yakalandığı anlaşılmakla, 2911 Sayılı Kanun'un 32. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir.”


Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23 Mart 2021 tarih ve E.2017/16-974, K. 2021/136 sayılı kararında da: 


“Sanık ...'ın gösterilerde bulunduğu sabit olmakla birlikte, 2911 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca bir uygulama yapılabilmesi için, kanuna aykırı bir toplantıya katılma, dağılma yönünde ihtar yapılma ve ihtar sonrası da zor kullanmaya rağmen dağılmamış olma unsurlarının bulunması gerekmektedir. Usulüne uygun yapılacak olan ihtar sonrasında göstericilere dağılmaları için makul bir süre tanınması ve ardından zor kullanılmasına rağmen katılanların dağılmaması gerekmekte olup somut olayda ihtarın ardından bir süre verildiği ve güç kullanımı esnasında grubun dağıldığı anlaşılmakla 2911 sayılı Kanun'un 32. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir.”


Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 11 Mayıs 2023 tarih ve E. 2021/4717, K.2023/3774 sayılı kararında

“2911 Sayılı Kanun'un 32/1. maddesinde tanımlanan suçun oluşması için, toplanan gruba dağılmaları yönünde ihtar yapılmasının, ihtara rağmen dağılmamaları halinde zor kullanmaya başvurulmasının, zor kullanmaya rağmen de gruptakilerin dağılmamakta ısrar etmesinin gerektiği,”

İfade edilmiştir.


Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin aynı yöndeki 14 Mart 2024 tarihli ve E.2021/12667, K. 2024/3877 sayılı kararına göreyse:


“Bu maddede cezalandırılan durum, toplantıya katılınması değil yetkili makamlar tarafından verilen dağılma emrine uyulmamasıdır. Toplantı veya gösteri yürüyüşüne katılmak 2911 Sayılı Kanun'un 32/1. maddesinde tanımlanan suçun ön şartıdır. Toplantı veya yürüyüş, en başından itibaren kanuna aykırı olabileceği gibi, sonradan da kanuna aykırı hale gelebilir.

Yapılmakta olan bir toplantı veya yürüyüşe katılan bir kişi, bu toplantının yasal olup olmadığını bilemez. Toplantı veya yürüyüşün yasaya aykırı olduğu idari otoritenin uyarısı ile ortaya çıkar. Ancak bu uyarıdan sonra, katılan eylemine devam ederse bu eylemi suç oluşturur. Bu nedenle 32. maddedeki suç için dağılma emrinin mevcudiyeti suçun unsuru sayılmaktadır.

Dağılma emrine uymayanların cezalandırılabilmesi için son olarak emir ve ihtardan sonra kendiliğinden dağılmamaları ve kolluk kuvvetleri tarafından zorla dağıtılmış olmaları gerekmektedir. Kendiliğinden dağılmama halinde mukavemet söz konusu olacaktır. Topluluğun, yetkili makamın emir ve ihtarından önce ya da sonra kendiliğinden dağılması halinde, suç oluşmayacağı için şahıslara ceza da verilmeyeceği gibi kolluk kuvvetleri tarafından zorla dağıtılmış olmamaları halinde de 2911 Sayılı Kanun'un 32/1. maddesinde suçun zorunlu unsurları arasında bulunan “zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etme” unsuru gerçekleşmeyecektir.”


Türkiye, Ankara, Çankaya, Kızılırmak Mahallesi, 1443. Cadde 36/8

+90 541 262 16 63

Telif Hakkı © 2024 - Tüm Hakları Saklıdır.

Destekli

Bu web sitesinde çerez kullanılır.

Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.

ReddediyorumKabul Et